Atletizm, hem bireysel yetenek hem de milli irade isteyen bir spor dalı. Türkiye, bu alanda son 30 yılda köklü bir dönüşüm yaşadı. 1990'lı yıllardan itibaren başlayan sistemli çalışmalar, 2000'lerle birlikte ilk meyvelerini vermeye başladı. 2010 sonrasında ise uluslararası başarılar art arda geldi. Avrupa ve dünya şampiyonalarında kürsüye çıkan milli atletler, Türkiye'yi atletizmin yükselen yıldızlarından biri haline getirdi. Bugün gözler, bu büyük yürüyüşün yeni hedefi olan Los Angeles 2028 Olimpiyat Oyunları’na çevrildi.
1990’lardan Günümüze Türkiye Atletizmi
Türkiye atletizmde ilk uluslararası dikkat çeken başarılarını 1990’lı yıllarda elde etti. Özellikle Mehmet Terzi, Ebru Kavaklıoğlu ve Elvan Abeylegesse gibi isimler bu dönemde ön plana çıktı. Elvan, 2000’li yıllarda hem 5000 hem de 10.000 metrede Avrupa ve dünya çapında dereceler alarak kadın atletizminde çığır açtı.
2008 Pekin Olimpiyatları’nda podyum gören ilk Türk atletlerden biri olarak tarihe geçti. Aynı dönemde Nevin Yanıt, 100 metre engelli branşında Avrupa şampiyonu olarak Türkiye'ye kadınlarda sprint alanda ilk büyük altın madalyasını getirdi.
2010 Sonrası: Sistemli Yatırım, Büyük Başarılar
2010’lu yıllar, Türkiye atletizminin ivme kazandığı bir dönem oldu. Ramil Guliyev, 2017 Dünya Atletizm Şampiyonası’nda 200 metre finalini kazanarak Türkiye’ye ilk dünya şampiyonluğunu getirdi.
Yasmani Copello, Aras Kaya, Yasemin Can ve Tuğba Danışmaz gibi isimler, Avrupa ve Dünya Atletizm Şampiyonalarında madalyalar kazandı. Bu dönemdeki en büyük fark ise artık başarıların tesadüfi değil, altyapı yatırımlarının sonucu olmasıydı. Atletizm kamp merkezleri, bölgesel yetenek taramaları ve uluslararası kamp destekleriyle sporcu yetiştirme modeli tamamen değişti.
Branş Branş Türkiye’nin Atletizm Gücü
Türkiye’nin son 30 yılda öne çıktığı atletizm branşları şunlardır:
-
Orta ve Uzun Mesafe Koşuları: Elvan Abeylegesse, Yasemin Can, Aras Kaya
-
Sürat Koşuları (200m - 400m): Ramil Guliyev, Kayhan Özer
-
Engelli Koşular: Nevin Yanıt, Yasmani Copello
-
Üç Adım ve Uzun Atlama: Tuğba Danışmaz, Alperen Acet
-
Atmalar (Cirit, Gülle, Disk): Eda Tuğsuz, Özkan Baltacı
Bu başarılar, yalnızca bireysel değil, milli takım olarak da atletizmde güç kazandığımızı gösteriyor.
Genç Yetenekler ve Los Angeles 2028 Olimpiyat Vizyonu
Gelecek hedefi artık net: Los Angeles 2028 Olimpiyat Oyunları. Türkiye Atletizm Federasyonu, bu büyük organizasyon için uzun vadeli bir plan oluşturdu. Genç yetenekler üzerine kurulu kadrolar, hem Avrupa hem de dünya sahnesine çıkmaya başladı. 2023 Avrupa U23 ve Gençler Şampiyonalarında kazanılan madalyalar, geleceğin madalyacı sporcularının yetiştiğini gösterdi.
Hedef, Los Angeles 2028’de 10’dan fazla branşta kota almak ve finalde yarışacak sporcu sayısını tarihi seviyelere çıkarmak.
Türkiye Atletizminin Uluslararası Rolü
Türkiye, artık yalnızca yarışan değil, atletizme yön veren ülkeler arasında. İstanbul, Mersin ve Antalya gibi şehirlerde düzenlenen Balkan Şampiyonaları, Avrupa Kulüpler Şampiyonası ve uluslararası Grand Prix organizasyonları, Türk atletizminin dünyaya açılan penceresi oldu.
Bu organizasyonlar sayesinde genç sporcular hem uluslararası deneyim kazanıyor hem de seyircinin desteğiyle büyüyor. Atletizmin tabana yayılması, artık sadece büyükşehirlerle sınırlı değil; Anadolu’nun birçok yerinde lisanslı sporcu sayısı rekor kırıyor.