Kano ve Rafting

Fırtına Deresi’nden Dünya Şampiyonluğuna Uzanan Zafer

Rize’de Fırtına Deresi’nde başlayan rafting yolculuğu, Slovenya’da dünya şampiyonluğuyla taçlandı. U23’te Türkiye’ye ilk altın madalya geldi.

Fırtına’nın Çocukları Dünya Zirvesinde: Raftingte Altın Zafer

Karadeniz’in hırçın nehirlerinde yoğrulan genç sporcular, Slovenya’da düzenlenen U23 Dünya Rafting Şampiyonası’nda Türkiye’ye tarihindeki ilk altın madalyayı kazandırdı.

Fırtına Deresi’nde başlayan bir rüya

Rize'nin Ardeşen ilçesindeki Fırtına Deresi, yalnızca doğasıyla değil, artık yetiştirdiği dünya şampiyonlarıyla da anılıyor. Yıllar boyunca bu coşkun suda antrenman yapan beş genç sporcu, Türkiye Rafting Şampiyonası’nda gösterdikleri başarılı performans sonrası milli takım forması giymeye hak kazandı. Bu başarı, onları Slovenya’ya taşıdı.

1-6 Temmuz tarihlerinde Solkan kentinde düzenlenen Gençler ve U23 Dünya Rafting Şampiyonası’na katılan ekip, Soca Nehri’nin akıntılı parkurlarında mücadele etti. 5 gün süren zorlu yarışmalarda RX, slalom ve downriver kategorilerinde boy gösteren Türk sporcular, her etapta sergiledikleri kararlılıkla dikkat çekti. Gösterdikleri üstün performans sayesinde genel sıralamada zirveye yerleşen takım, Türkiye’ye bu kategorideki ilk dünya şampiyonluğunu kazandırdı.

Hırçın su, güçlü karakter

Fırtına Deresi yıllar boyunca onlarca sporcunun sınırlarını zorladığı, doğanın tam kalbinde bir antrenman sahası oldu. Sert akıntılar, ani yükselen debi, kayalık geçitler ve Karadeniz’in sert iklimi… Tüm bu koşullar genç sporcuları yalnızca fiziksel olarak değil, psikolojik olarak da hazırladı. Bu da Slovenya’daki sakin ama teknik açıdan karmaşık Soca Nehri’nde onları bir adım öne taşıdı.

Bu zorlu süreçte sadece suya değil, kendi korkularına, sınırlarına ve fiziksel dayanıklılıklarına da karşı yarıştılar. Gençlerden biri duygularını şu sözlerle özetledi:

“Fırtına Deresi hırçın. Ama biz de öyleyiz. Yıllarca onunla mücadele ettik. Her akıntıda, her devrilmede biraz daha güçlendik. Şimdi o hırçınlık bize zafer getirdi.”

“Söz verdik, başardık”

Antrenmanlarını yıllardır titizlikle sürdüren takım, Slovenya’ya gitmeden önce kendi içlerinde bir söz verdi: Türk bayrağını dünyanın önünde dalgalandırmak ve İstiklal Marşı’nı dinletmek. Yarışın ardından bu söz yerine getirildi.

Takım antrenörü, duygusal açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Biz bu yola büyük hayallerle çıktık ama en büyük hayalimiz, o kürsüde bayrağımızı görmekti. Sporcularıma güveniyordum. Ne kadar istekli, ne kadar azimli olduklarını biliyordum. Slovenya’da sadece bir yarış kazanmadık, bir ülkenin gururunu taşıdık. Bu çocuklar her şeyin en iyisini hak ediyor.”

Yarışın ardından duygusal anlar yaşandı. Sporcular kupayı kaldırırken gözyaşlarını tutamadı. Madalyalarını boyunlarına takarken, tüm zorlukların, antrenmanların, vazgeçmeyişlerin anlam kazandığı o ana tanıklık ettiler.

Havalimanında coşkulu karşılama

Şampiyon sporcular yurda döndüğünde, Rize’de büyük bir sevgiyle karşılandı. Aileler, arkadaşlar, spor severler ve yerel yöneticiler tarafından karşılanan gençler, bu coşku dolu kalabalığın arasında gözyaşlarına boğuldu. Ellerinde Türk bayraklarıyla “Şampiyonlar Hoş Geldiniz” yazılı pankartlar taşıyan kalabalık, takımı alkışlarla bağrına bastı.

Bir sporcu, “Bizi burada bu kadar kişi bekliyor muydur diye düşünmüştüm. Şimdi bakınca, bunun sadece bizim için değil, herkes için bir gurur olduğunu görüyorum” dedi.

Gözler şimdi büyüklerde

Şampiyonluk, genç sporcular için yalnızca bir son değil, aynı zamanda yeni bir başlangıç. U23 kategorisindeki başarı, onları artık çok daha büyük hedeflere hazırlıyor. Gözlerini şimdi Büyükler Dünya Rafting Şampiyonası’na diken sporcular, hız kesmeden çalışmalarına devam ediyor.

Bu başarıyla birlikte hem Rize’nin hem de Türkiye’nin doğa sporlarındaki potansiyeli bir kez daha gözler önüne serildi. Fırtına Deresi’nde başlayan yolculuk, belki de gelecekte daha büyük başarıların ilk adımı olacak.