Soyu Binlerce Yıla Dayanan Ahal Teke Atlarıyla Binicilik Eğitimi
Ankara’nın Gölbaşı ilçesinde üç yıl önce at üretim ve eğitim çiftliği kuran engel atlama hakemi Petek Çağlar, Türk kültürünün kadim miraslarından Ahal Teke atlarını Türkiye’de yeniden tanıtmak ve bu atlarla yeni nesil sporcular yetiştirmek için yola çıktı. Türkmen Sahra bölgesinden ithal ettiği Ahal Teke cinsi Roze ve Celine isimli atlarıyla 8-15 yaş aralığındaki çocuklara temel binicilik, engel atlama ve dayanıklılık (endurance) eğitimi veriyor. Çağlar’ın amacı sadece sporcu yetiştirmek değil; aynı zamanda bu özel atların Türkiye’deki varlığını artırmak ve onları genç sporcularla buluşturmak.
Ahal Teke: Her Branşta Başarı Gösterebilen Nadir Bir Irk
Binicilik dünyasında “altın at” olarak bilinen Ahal Teke, hem fiziksel özellikleri hem de karakter yapısıyla dikkat çekiyor. Petek Çağlar, bu atların her branşta başarı gösterebilme yeteneğine sahip tek ırk olduğunu belirterek, “Güzellikleri kadar dayanıklılıkları ve eğitime açıklıklarıyla da öne çıkıyorlar. Biz bu potansiyeli hem yetiştiricilik hem de sporcu eğitimi açısından değerlendirmek istiyoruz” diyor.
Ahal Teke atları, sadece fiziksel becerileriyle değil, dünya atçılığına olan katkılarıyla da tanınıyor. İngiliz safkanlarının kurucu atlarından biri olan ‘Byerley Türk’, aslında bir Ahal Teke aygırı. Ayrıca, 1960 Roma Olimpiyatları’nda dresaj kategorisinde ödül alan ‘Absent’ isimli Ahal Teke aygırı, bu ırkın sportif başarısını dünyaya duyurmuştu.
Endurance ve Atlı Okçulukta Doğuştan Avantajlı
Ahal Teke atlarının dayanıklılığı ise efsanelere konu olmuş durumda. 1935 yılında Türkmen binicilerin 4 bin kilometrelik Aşkabat-Moskova parkurunu bu atlarla 84 günde tamamlaması hâlâ hafızalarda. Üstelik bu yolculuğun üç günlük kısmı Karakum Çölü'nde, aç ve susuz şekilde geçilmiş. Bu da Ahal Teke’nin sadece fiziksel değil, psikolojik direnç açısından da üstün olduğunu gösteriyor.
Endurance yarışlarında at ile binici arasındaki uyumun hayati önem taşıdığını vurgulayan Çağlar, “Bu atlar komut dışına çıkmaz, binicisine odaklanır. Ne olursa olsun korkmazlar ve sadakatle ilerlerler” diyerek bu özel bağın altını çiziyor.
Bununla birlikte, Ahal Teke atlarının ‘askıda kalma süresi’ yani dört nalda havada kalma süresi diğer ırklara göre daha uzun. Bu da atlı okçuluk gibi dallarda büyük bir avantaj sağlıyor. Çağlar, “At, binicisini sarsmadığı için hedefe isabet oranı çok daha yüksek olur. Bu yüzden geçmişte de savaş meydanlarında sıkça tercih edilirdi” ifadelerini kullanıyor.
“Türk Sporcular Ahal Teke ile Yarışmalı”
Ahal Teke atlarının Türkiye’deki sayısı oldukça az. Petek Çağlar bu durumu değiştirmek için ciddi bir çaba harcıyor. “Geçtiğimiz aylarda uluslararası bir endurance yarışına katılan milli sporcumuz, birçok ülke sporcusunun Ahal Teke ile yarıştığını bize aktardı. Bu atlar Türk mirası. Ama biz onları başka ülkelerin formalarında izliyoruz. Bu çelişkiyi gidermek istiyoruz. Sporcularımız bu atları tanımalı, deneyimlemeli” diyerek çağrıda bulunuyor.
Çiftlikte hem at ithalatı hem de yerli üretim çalışmaları yürütülüyor. Eğitim programları ise hem temel düzeyde hem de profesyonel branşlara yönelik olarak yapılandırılmış. Çağlar, “Biz burada hem at yetiştiriyor hem de geleceğin binicilerini eğitiyoruz. Hedefimiz, Türk atçılığına yeni bir soluk getirmek” diyor.