Türkiye binicilikte yeni bir sayfa açtı. İlk kez yer aldığı Üç Günlük Yarışma Yetişkin Biniciler Avrupa Şampiyonası’nda, milli binicimiz Kumru Say ve atı Baladin De L’Ocean LA, 37. sırada tamamladıkları yarışla ülkemizi başarıyla temsil etti. Sadece sonuç değil, bu yarışmadaki varlığımız bile Türk biniciliği için tarihi bir dönüm noktası olarak görülüyor.
Binicilik camiası tarafından ilgiyle takip edilen yarışma, Türkiye’nin bu alandaki gelişiminin açık bir göstergesi oldu. Türkiye Binicilik Federasyonu da resmi sosyal medya hesabından Kumru Say’ı ve emeği geçenleri kutladı. Bu başarı, gelecekte Türk binicilerinin Avrupa ve dünya şampiyonalarında daha iddialı bir şekilde yer alabileceğini kanıtlar nitelikte.
Avrupa Şampiyonası'na ilk katılım: Bir milat
Türkiye, Üç Günlük Yarışma Avrupa Şampiyonası gibi zorlu ve prestijli bir organizasyona ilk kez katılarak önemli bir eşik atladı. Yarışmanın üç ana disiplini olan dresaj, engel atlama ve kros etaplarında mücadele eden sporcular, fiziksel ve mental açıdan büyük bir sınavdan geçiyor. Türkiye adına yarışan Kumru Say, bu zorlu etapların tümünü başarıyla tamamlayarak ülkemiz için tarihi bir başarıya imza attı.
Bu şampiyona, sadece bireysel performans açısından değil; federasyonel hazırlıklar, at yetiştiriciliği, antrenman sistemleri ve organizasyonel deneyim açısından da büyük önem taşıyor. Türkiye'nin artık bu seviyelerde boy gösterebilmesi, altyapı yatırımlarının meyvesini vermeye başladığını gösteriyor.
Kumru Say ve Baladin De L’Ocean LA: Uyumun gücü
Binicilik sporunun en kritik yönlerinden biri, binici ve at arasındaki uyum. Kumru Say ile Fransız orijinli atı Baladin De L’Ocean LA, Avrupa Şampiyonası boyunca bu uyumu net bir şekilde sergiledi. Hem teknik anlamda hem de dayanıklılık açısından büyük bir sınavdan geçen ikili, özellikle kros etabındaki dikkatli ve dengeli performansıyla öne çıktı.
Kumru Say’ın sakinliği, stratejik yaklaşımı ve parkur üzerindeki hakimiyeti, genç binicilere örnek teşkil edecek nitelikteydi. Bu deneyim sadece bugünün değil, gelecekteki şampiyonalara hazırlık açısından da büyük değer taşıyor.
Emrah Haluk Akdere ve ekibin katkısı unutulmadı
Bir şampiyonluk kadar önemli olan bir diğer unsur da sahne arkasındaki ekip çalışmasıdır. Bu noktada ekip şefi Emrah Haluk Akdere, organizasyon boyunca gösterdiği özveri ve liderlik ile takdir topladı. Lojistikten teknik detaylara, antrenman planlamasından yarışma stratejilerine kadar her alanda emeği geçen bir ekip, bu tarihi başarıda önemli rol oynadı.
Federasyon yetkilileri, bu başarının bireysel değil, kolektif bir çabanın ürünü olduğunu vurgulayarak tüm destekçilere teşekkür etti. Türkiye Binicilik Federasyonu’nun sosyal medya paylaşımında hem Kumru Say’a hem de Emrah Haluk Akdere’ye özel olarak teşekkür edilmesi, bu iş birliğinin önemini bir kez daha gösterdi.
Türk biniciliğinde yeni bir dönem
Avrupa Şampiyonası’ndaki bu ilk adım, aynı zamanda Türk biniciliğinin potansiyelini de ortaya koymuş oldu. Altyapı yatırımları, genç sporcuların yetiştirilmesi ve uluslararası tecrübe kazanımı gibi alanlarda atılan adımların, önümüzdeki yıllarda meyvesini vermesi bekleniyor.
Bu başarının ardından Türkiye’nin binicilik branşında daha sık uluslararası platformlarda boy göstermesi ve olimpik hedefler koyması artık daha gerçekçi bir hal alıyor. Hem sporculara hem de destek veren kurumlara düşen görev ise bu ivmeyi sürdürülebilir bir başarıya dönüştürmek.
