Sessizliği, disiplini ve yüksek konsantrasyonu temsil eden bir spor varsa o da kuşkusuz atıcılıktır. Türkiye’de uzun yıllar gölgede kalan bu zarif ve bir o kadar zor spor dalı, son 30 yılda büyük bir değişim geçirdi. Gelişen altyapı, artan sporcu kalitesi ve disiplinli çalışmalarla Türk atıcılığı, artık uluslararası sahnelerde madalya kovalayan bir güç haline geldi. Özellikle havalı tabanca, tüfek, trap ve skeet gibi branşlarda yarışan milli sporcularımız Avrupa, dünya ve olimpiyat arenasında dikkat çeken sonuçlara imza atıyor.


Son 30 Yılda Atıcılıkta Atılan Adımlar

Türkiye'nin atıcılıkla tanışıklığı yeni değil, ancak sistemli başarılar 1990'lı yıllarda kendini göstermeye başladı. İlk dönemlerde daha çok emniyet ve askeri altyapıdan gelen sporcuların öncülüğünde ilerleyen bu spor, zamanla sivil altyapıya da yayıldı.
2000’li yıllarda sporun federatif yapısı güçlenirken, atıcılık poligonlarının sayısı ve kalitesi arttı. Ankara, Konya ve Mersin gibi merkezlerde inşa edilen uluslararası standartlardaki tesisler, hem antrenman kampı hem de yarışma düzenleme kapasitesini genişletti.


Uluslararası Başarılarla Güçlenen Milli Kadro

Son yıllarda atıcılıkta Türkiye’yi temsil eden sporcular, yalnızca sahada değil, istatistiklerde de adlarından söz ettiriyor. 10 metre havalı tabanca, 25 ve 50 metre serbest tabanca, tüfek, trap ve skeet gibi kategorilerde sporcularımız uluslararası alanda derece elde etmeye başladı.
Milli takımın öne çıkan isimleri arasında:

  • Yusuf Dikeç – Avrupa ve dünya şampiyonalarında altın madalyaları bulunan, havalı ve serbest tabanca branşlarında Türkiye’nin öncülerinden.

  • İsmail Keleş – Havalı tabancada uzun yıllar milli takımın bel kemiği olarak görev aldı.

    Milli Atıcılar Şevval İlayda Tarhan ve Yusuf Dikeç Almanya ve Los Angeles Hedefiyle Hazırlanıyor
    Milli Atıcılar Şevval İlayda Tarhan ve Yusuf Dikeç Almanya ve Los Angeles Hedefiyle Hazırlanıyor
    İçeriği Görüntüle
  • Nihan Kantarcı – Kadınlar tabanca disiplininde Avrupa Şampiyonası finallerinde yer aldı.

  • Şevval İlayda Tarhan – Genç yaşta uluslararası başarılar elde eden yeni neslin parlayan yıldızlarından. 10 metre havalı tabancada takım ve bireysel kategorilerde dereceler kazandı.

  • Ömer Akgün – Havalı tüfek branşında Türkiye rekorlarını elinde tutan ve olimpiyat tecrübesi yaşayan başarılı bir sporcu.

Bu sporcular yalnızca bireysel değil, takım kategorilerinde de ülkemizi temsil ederek Türkiye’nin uluslararası sıralamalarda üst sıralara tırmanmasına katkı sundular.


Atıcılıkta Hangi Branşlarda Güçlüyüz?

Türkiye, özellikle şu kategorilerde yükselen bir grafik sergiliyor:

  • 10 metre havalı tabanca (erkek/kadın)

  • 50 metre serbest tabanca

  • 10 metre havalı tüfek (erkek/kadın)

  • Trap ve skeet (tek ve karışık takım kategorileri)

  • 25 metre hızlı tabanca (kadın/erkek)

Bu alanlarda hem bireysel sporcular hem de karışık takımlar, Avrupa ve dünya şampiyonalarında düzenli olarak finale yükseliyor, podyumda Türkiye’ye yer açıyor.


Geleceğe Hazırlık: Los Angeles 2028 Vizyonu

Atıcılıkta asıl hedef artık net: Los Angeles 2028 Olimpiyat Oyunları. Türkiye Atıcılık ve Avcılık Federasyonu, uzun vadeli bir stratejiyle bu büyük organizasyona hazırlanıyor.
Genç yeteneklerin sistemli takibi, yıl boyunca yapılan kamp programları, uluslararası yarışmalara katılım ve mental dayanıklılık üzerine eğitimler bu hazırlığın temel taşlarını oluşturuyor.
Özellikle Şevval İlayda Tarhan gibi genç ve disiplinli sporcuların varlığı, Türkiye’nin bu hedef doğrultusunda umut vadettiğini gösteriyor.


Atıcılık: Bir Disiplinden Fazlası

Atıcılık sadece bir spor değil, aynı zamanda kişisel gelişimin bir parçası. Sporcular, yarışmalarda olduğu kadar günlük yaşamlarında da bu sporun kazandırdığı odaklanma, stres yönetimi ve soğukkanlılığı taşıyor.
Milli sporcuların çoğu aynı zamanda eğitmenlik yaparak yeni kuşakları bu spora kazandırıyor. Böylece kazanımlar yalnızca bireysel değil, kültürel bir birikim haline geliyor.